HANTEK EDEBİYAT DERGİSİNİN 5.SAYISI
  SAYFA 10
 
HANTEK EDEBİYAT DERGİSİ
www.hantekdergisi.tr.gg              | SAYI 5 | 04.05.2009 |
                                BULUTLARA AŞIK OLAN ADAM
 

Dışarıda karla karışık yağmur yağıyor. Buğulu camın arkasında, sımsıcak odamda dışarıyı seyrediyorum. Bu şehrin sokakları patlamaya hazır bomba gibidir. Ne zaman, nerede, ne olacağı bilinmez. Kimi zaman öldüresiye bir sessizlik hakimdir alanlara...Bazen de kavgalar, cinayetler, koşuşturmalar.... Anlayamazsın İstanbul ‘da mısın Teksas’ ta mı?
Soluk sokak lambasının yakınındaki gölgeyi görmesem dört nala bir at koşturuyor sanırdım bu sokaklarda. Anlaşılan yine çantasını almış bir kapkaççı işten dönen yorgun bir bayanın..
Odanın içinde gezinmeye başlıyorum.Ne acımasızsın sen İstanbul...Bir kaç gündür içimdeki sessizlik birden isyana dönüyor şimdi.Çıksam sokaklara avaz avaz bağırsam.Kimse dönüp bakmaz değil mi? Yıllar önce umutla koşmuştuk bu şehire...Kırmızı damlı evler, çalıların dibinde uyuyan tavşanlar, sürü sürü gezen kuşlar yok şimdi.Hepsi geride kaldı..Beton yığınlarının arasına hapsolmuş, kurtlar sofrasına düşmüş yaralı bir martı gibiyim günlerdir.. Kanatlarımda yılların yorgunluğu, uçmak için çırpındıkça daha da ağırlaşıyor bedenim. Geçen günleri düşünüyorum...Uğrunda harcadığım değerleri...Her şey, her şey boşmuş...Bazen düşünüyorum da düşünmek bile boş geliyor artık bana.
Neydi bunca isyankar eden beni? Neydi günlerdir dört duvar arsına sıkışıp kalmışlığımın nedeni? Konuşmuyorum çoktandır kimselerle. İnsanların gözleri açık ama görmüyorlar hiç bir şeyi.Ne düşündüklerini, neye inandıklarını anlayabilmiş değilim. Yürekler ayrı çağlıyor, diller ayrı söylüyor...Söylemeye dilim varmıyor düşündüklerimi.Bazen diyorum çıksam karşılarına haykırsam avazım çıktığınca bağırsam...'Susma haykır! ' Diyor yüreğim...Dilim ağzımda kenetlenmiş kalmış sanki.Benim değil bu vücut, bu eller,bu dil...Hükmüm geçmiyor hiç bir şeye.
Tekrar cama doğru yürüyorum.Güneş batmış, akşam olmak üzere..Gümbür gümbür bir uçak iniyor..Gökyüzü kızıllaşmış,sanki gelincik tarlası olmuş karşı yamaç.Çatılardan dumanlar yükseliyor,hafif hafif.Bir tüp arabası geçiyor uzaktan...Küçük bir kız çocuğu başını uzatmış buğulu cama bir güneş resmi çiziyor.Ağzı, burnu olan, gülen bir güneş bu.Kanatlarını açmış bir martı soğuğa aldırmadan uçuyor, herşeye meydan okurcasına.Bir kedi geçiyor miyavlayarak. Peşinde üç beş çocuk..Ayakları çıplak, elleri donmuş..Kedinin peşinden koşuyorlar, ellerinde bir parça ip, birkaç boş teneke...Başımı kaldırmışım gökyüzüne bulutları seyrediyorum..Aşağıdan bir çocuk bağırıyor,duymuyorum..Camı açıyorum ses geliyor:
- Amca bulutları mı yakalamaya çalışıyorsun? Uğraşma boşuna onları yakalayamazsın..
Şaşırıp kalıyorum önce, gülümsediğimi farkediyorum aylar sonra ilk kez.Bulutlara aşık olan adam mıydım ben yoksa? Gülüyorum, gülüyorum...Günlerce,aylarca sürüyor bu neşem...Evet ben bulutlara ulaşmaya çalışan insan..Ben dünyaya bulutların üstünden bakan insan..Ben İstanbul’da, insanların arasında, tek başına buharlaşıp bulutuna kavuşmak için kendi kendine kaynayan insan...
Gözlerimi yumuyorum bir daha açmamacasına...Bir martı olup süzülüyorum...Son kez bakıyorum bu şehre gökyüzünden...Ağlıyorum, ağlıyorum...Her yer ıslanıyor gözyaşlarımla...Toprak yağmura kavuşuyor ben de bulutuma...Farketmiyor insanlar sağanaklarca düşüşümü....Kimse bilmiyor bu şehirden sessizce göçüşümü...
 
Hatice Kuzu
 İSTANBUL
Sayfa Numaralarına Basıp Dergimizi İnceleyebilirsiniz.
01 02 03 04 05 06 07 08 09 10 11 12 13 14 15
16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30
 
 
  Bugün 67 ziyaretçi (74 klik) kişi burdaydı!

Anasayfa | Künye | Ürün Gönder |
HANTEK EDEBİYAT DERGİSİ @ 4 Ocak 2009 - HENDEK
[ Tüm hakları saklıdır]

 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol